Şeyhulislâm İbn Teymiyye rahimehullah'a soruldu:
Soru: Cemaatle namazın terk edilmesi hususunda kendisine uyulan bir kişinin hükmü nedir?
Cevap: Her kim evinde kıldığı namazın Müslümanların mescidlerinde kılınan cemaatle namazdan daha fazîletli olduğuna inanırsa, o kişi Müslümanların ittifakıyla sapık ve bid'atçidir. Çünkü cemaatle namaz ya farz-ı ayndır, ya da farz-ı kifâyedir. Kitâb ve Sünnet'ten delîller onun farz-ı ayn olduğuna delâlet etmektedir. Onun müekked sünnet olduğunu vâcib olmadığını söyleyenler de devamlı terk edilmesi hâlinde kişinin kınanacağı görüşündedirler. Hatta onlara göre, cemaatten daha aşağı seviyede olan sünnet namazların devamlı terkinden dolayı kişinin adâlet vasfı düşer ve şâhidliği kabûl edilmez. Peki, ya cemaati devamlı terk edenin hâli ne olur?
Şüphesiz ki Müslümanların ittifakıyla ona cemaatle namaz emredilir, onu terk ettiğinden dolayı kınanır. Cemaatten daha aşağı seviyede olan râtibe sünnetleri terk etmekte ısrar ettiğinde bile hükmün, şâhidliğin ve fetvânın [kabûlü] imkânsızken, İslâmî Şe'air'in en büyüklerinden biri olduğu hâlde cemaatin terkinde durum nasıl olur! Allah daha iyi bilir.
Mecmû'u Fetâvâ (23/253)