İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Komisyonuna soruldu:

Soru: İçki bağımlısı olarak ölen ve kendisini sakındırdığımız hâlde, hayatta iken tevbe etmeden vefat eden hakkında nasıl hükmetmeliyiz? Onu Müslümanların kabristanına defnetmemiz gerekir mi? Ayrıca kasıtlı olarak kendini öldürenin (intihar edenin) hükmü nedir?

Cevap: Bir Müslüman, içki içmek, faiz yemek, zinâ yapmak ve hırsızlık gibi büyük günahlardan bir günahta ısrarcı olduğu hâlde öldüğünde ve aynı şekilde kasıtlı olarak kendini öldürdüğünde, Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'in mezhebi, onun îmânıyla mü'min, işlediği büyük günah ile fâsık olduğu şeklindedir. Böylesinin durumu Allah'a kalmıştır. İsterse mağfiret eder, isterse günahı miktarınca azâb eder. Bu büyük günahları helâl görmediği sürece onu gusleder, kefenler, üzerine namaz kılar ve Müslümanların kabristanına defnederiz. Çünkü Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz ki Allah kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Ondan başkasını ise dilediği kimse için bağışlar." (Nisâ, 48) Kıyâmet günü günahkârların cehennemden çıkarılacağına dâir Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den gelen hadîsler mütevatirdir.

Tevfik Allah'tandır. Peygamberimiz Muhammed'e, âilesine ve ashâbına salât ve selâm olsun.

Üye: Abdullah b. Ğudeyyân
Nâib: Abdurrezzâk Afîfî
Başkan: Abdulazîz b. Abdillah b. Bâz
[Fetâvâ el-Lecnetu'd-Dâime 1/1/731]