Allâme Şeyh Sâlih el-Fevzân'a soruldu:

Soru: Kâfire, ölümünden sonra cehennemlik olduğu hükmünü vermenin câiz olmadığını duydum. Şöyle ki, 'Zamanımızda bir kâfir ölse, 'Filân adam cehennem ehlindendir.' demen câiz değildir.'

Cevap: Her kim küfür ve şirk üzere ölürse, biz ona kâfirlere ve müşriklere yaptığmız muâmeleyi yaparız. Cenâze namazı kılmayız, onu gusletmeyiz, müslümanların kabristanına defnetmeyiz, müslümanların yakınları ona mîrâsçı olmaz. Çünkü o, kâfirdir ve biz de ona zâhir hükmüne göre muâmele ederiz. Cennet ve cehenneme gelince, bu Allah subhânehu ve te'âlâ'nın elindedir. Biz bunu bilemeyiz. O, ölmeden önce tevbe etmiş olabilir. Ancak biz, bize zâhir olanla mükellefiz. Bu da küfür ve şirktir. Bundan dolayı ona, müşriklere yapılan muâmeleyi yaparız. Onun için istiğfâr etmez, ona dua etmeyiz. Cennet ve cehennem mes'elesine gelince; bu, her işin sonunu bilen Allah'ın elindedir. Yüce Allah şöyle buyurur: 'İyi bil ki, bütün işler Allah'a döner!' (Şûrâ, 53)

[el-İcâbâtu'l-Muhimme (s: 231)]