Allâme Şeyh Muhammed el-'Useymîn rahimehullah'a soruldu:

Soru: Küçük Şirk işleyen kişi cehennemde ebedî mi kalacaktır?

Cevap: Küçük Şirk işleyen kişi cehennemde ebedî kalmayacaktır. Çünkü Küçük Şirk dînden çıkarmaz. İnsanın cehennemde ebedî kalmasına sebep olan şey sadece Büyük Şirk'tir. Allah tebâreke ve teâlâ şöyle buyurur: 'Kim Allah'a şirk koşarsa, Allah ona cenneti harâm kılmıştır. Onun konağı cehennemdir. Zâlimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.' [Mâide, 72]

Ancak Küçük Şirk, acaba diğer günahlar gibi meşîetin/dilemenin kapsamına dâhil mi yoksa onun için mutlaka tevbe mi gerekir?

Cevap: Yüce Allah'ın 'Allah şirki asla mağfiret etmez' [Nisâ, 48] buyruğunun, Büyük ve Küçük Şirk hakkında umûmi olması muhtemeldir. Yani ikisi de mağfiret olunmaz, ancak küçük şirk işleyen cehennemde ebedî kalmaz.

'Allah şirki asla mağfiret etmez' [Nisâ, 48] buyruğunda murâd edilenin Büyük Şirk olduğunun söylenmesi de muhtemeldir. Bu durumda Küçük Şirk Allah'ın şu buyruğunun kapsamına girer: 'Bundan başkasını dilediği için mağfiret eder.' [Nisâ, 48] Allah subhânehu ve teâlâ'nın fazlu ihsânı bizim tasavvurlarımızın çok çok ötesindedir. Buna binâen Küçük Şirk'in meşîet/dileme kapsamına girdiğini umarız.

Bu münâsebetle, bu âyetle ilgili bir mes'ele hakkında uyarıda bulunmak istiyorum. Yüce Allah'ın: 'Muhakkak ki Allah şirki asla mağfiret etmez. Ondan başkasını ise dilediği için mağfiret eder.' [Nisâ, 48] buyruğu hakkında günahlar hususunda gevşeklik gösteren bazı kimseler günahtan nehyedilince şöyle derler: Yüce Allah buyuruyor ki: 'Muhakkak ki Allah şirki asla mağfiret etmez. Ondan başkasını ise dilediği için mağfiret eder.' [Nisâ, 48] Bütün günahlar da O'nun meşîetinin kapsamına dâhildir. Bundan dolayı şirk dışındaki günahlar hakkında Allah'ın zikrettiği hususa binâen gevşeklik gösterirler. Böyle bir kişiye deriz ki: Sen her hâlükarda tehlike altındasın. Allah'ın seni mağfiret etmeyi dileyeceğini nerden biliyorsun! Bilmiyorsun! Senin; Allah'ın mağfiret etmeyi dilemeyeceği kimselerden olman da mümkündür. Sen bu durumda tehlike altındasın. Tehlike ise hakkında nehiy bulunan bir durumdur. Sonra, burada kendisinde hiçbir müteşabihlik olmayan açık muhkem nasslar var. Bunlar da Allah azze ve celle'ye tevbe etmenin vâcipliğini ortaya koymaktadır. Allah tebâreke ve teâlâ şöyle buyurur: 'Ey mü'minler! Hep birden topluca Allah'a tevbe edin. Tâ ki başarı ve mutluluğa eresiniz.' [Nûr, 31]

Fetâvâ fi'l-Akîde (2/780)