TAHÂRET
Abdestte Sakalı Hilallemenin Hükmü 25 Aralık 2014 tarihinde eklendi

Şeyh Abdullah el-Fevzân'a soruldu:

Soru: Abdestte sakalı hilallemenin hükmü nedir? Allah sizi hayırla mükafatlandırsın ve ilminizle fayda versin.

Cevap: Hamd Allah'a salât ve selâm Rasûlullah'ın üzerine olsun. Sorunuza gelince, sakalı hilallemek abdestte meşrû' bir fiildir. Bu da sakal sık olup cildi örttüğündedir. Osman radıyallahu anh'dan rivâyet olunan bir hadîste şöyle gelmektedir: 'Nebî sallallahu aleyhi ve sellem abdestte sakalını hilalliyor idi.' Hadîsi Tirmizî tahrîc etmiş ve İbni Huzeyme sahîh olduğunu belirtmiştir. Hafız İbni Hacer, hadîsi İbni Hibban, İbni Huzeyme ve Hâkim sahîh saydıklarını, İbni Mulakkin'in de hasen dediğini nakletmiştir. Daha sonra hadîsin on iki şâhidini zikreder ve onlar hakkında konuşur. Daha sonra der ki: 'Bu on iki hadîs Osman radıyallahu anh hadîsi için şâhid iken bu hadîs nasıl sahîh olmaz. Üstelik âlimler de bu hadîsi sahih görmüşlerdir.' Sonra da bu hadîsi sahîh kabul eden âlimleri sıralar.

Şeyh Abdulazîz b. Bâz bu konu hakkında şöyle demiştir: 

'Doğru olan, hilallemeyle alakalı hadîslerin birbirlerini kuvvetlendirdiği ve hilallemenin meşrû'luğuna delâlet ettiğidir. Nebî sallallahu aleyhi ve sellem devamlı yapmasa da bu sünnettir.

İbni Kayyım'da şöyle demiştir:

'Nebî sallallahu aleyhi ve sellem sakalını bazen hilalliyor, bunu sürekli yapmıyordu.'

Eğer bir kişi sakalını bazen hilalleyip bazen terk ederse bu sünnete ve Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in yoluna uymaya daha yakındır. Bu söylenenlerle de her zaman sakalı hilallemenin vâcib olmadığı bilinmiş olur.

Nefisler, bir şeyi âdet edindiğinde onu devamlı yapar ve onu vâcib sayar. O hâlde Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in devamlı yaptığı şeyleri biz de devamlı yaparız ve onun bazen yaptığı bazen de terk ettiği şeyleri biz de bazen yapar bazen terk ederiz. Sahâbenin, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem zamanında, onun yaptığı veya terk ettiği şeylerden istifâde etmeye ihtiyaçları olduğu gibi sahabeden sonra  da insanların, âlimlerden ve ilim talebelerinden neyin vâcib neyin vâcib olmadığını ayırmak için istifâde etmeye ihtiyaçları vardır.

Altındaki cildi örtmeyecek derecede seyrek olan sakala gelince, bu durumda sakal ile beraber cildin de yıkanması vaciptir. Çünkü bu durumda cild zâhir hükmündedir. Dolayısıyla Yüce Allah'ın şu buyruğunun kapsamdadır: 'Yüzlerinizi yıkayın.' Yüz; muvâcehe ile (yüz yüze gelince) görülen şeydir. Eğer sakalın altında kalan kısımlar, muvâcehe ile açıkça görülüyorsa bu âyetteki 'yüz' hükmüne girer.

Yüce Allah en iyi bilendir.

 

Kaynak:

http://islaamlight.com/alfuzan/index.php?option=com_ftawa&task=view&id=17785

 

PAYLAŞ
  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş