Soru: Erkek ve kadının namaz kılış şeklinde bir farklılık var mıdır? Açıklar mısınız?
Cevap:
بسم الله والحمد لله، والصلاة والسلام على رسول الله، وعلى آله وصحبه ومن والاه، أما بعد
Muhterem kardeşim! Sorunuzun cevâbından önce şu kâideyi iyice kavramanız gerekir:
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem erkeğiyle kadınıyla bütün insanlara peygamber olarak gönderilmiştir. Erkeklere ya da kadınlara has olduğuna dâir hakkında delîl olmayan her konuda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'in bütün buyruklarına hem kadın hem de erkek eşit derecede muhataptır ve bütün fiillerini de örnek almak durumundadır. Herhangi sahîh bir delîl olmaksızın peygamberimizin bir sözünün sadece kadınları ya da sadece erkekleri bağladığı iddiası dînimizi temelinden sarsacak bir bâtıldır.
Eğer bunları anladıysanız, namazla ilgili herhangi bir fiilin kadınlara veya erkeklere has olduğunu söyleyenin sahîh bir delîl getirmesi gerektiğini kavrarsınız. Örnek olarak erkeklerin hilâfına kadınların namazda iken başlarını örtmeleri vâciptir. Çünkü buna dâir sahîh bir delîl vardır. Bu sahîh delîl ile erkekten farklı olarak kadına başını örtmesi farz kılınmıştır. Söz konusu olan sahîh delîl şudur: "Allah adet gören (yani buluğ çağına ermiş) bir kadının namazını başörtülü olmadan kabûl etmez." [Ahmed, Ebû Dâvûd, Tirmizî ve İbn Mâce Âişe'den rivâyet etmişlerdir.] Demek ki namazda başı örtmenin vucûbiyyeti bu delîlin de gösterdiği gibi kadına hastır. İşte bunun gibi kadın ile erkeğin namazının farklı olduğu söylenilen her konuda sahîh bir delîl getirilmesi gerekir. Çünkü namaz hakkında Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Namazı, benim nasıl kıldığımı gördüyseniz öyle kılın." [Buhârî, Mâlik b. el-Huveyris'den rivâyet etmiştir.] Bu hadîse, kadın ve erkek bütün Müslümanlar muhataptır. Bu böyleyken, özellikle memleketimizde bazı kimseler, ellerinde hiçbir sahîh delîl olmaksızın erkekler namazı şöyle kılarlar, kadınlar ise şöyle kılarlar demektedirler.
Hatta –çok azı müstesnâ- böyle söyleyenler, bu konudaki zayıf veya mevdû'/uydurma, herhangi bir delîle de vâkıf değillerdir. Yani, kendi delîllerinden de –ki bu delîllerin hiçbiri sahîh değildir- haberleri yoktur. Tutundukları şey sadece 'Bu kadar insan yanlış mı yapıyor?', "Biz büyüklerimizi böyle gördük.", "Sen filan âlimden daha mı iyi biliyorsun?" türünde hiçbir değeri olmayan çürük sözlerdir.
Kadın ile erkeğin namaz kılma şekillerindeki farklılığa delâlet eden rivâyetleri tek tek ele alıp inceleyen bazı ilmî kitaplar vardır. Bu kitaplarda konu ayrıntısı ile anlatılmakta ve bu konuda hiçbir sahîh delîlin olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Sözün özü,
Namaz kılma şeklinde kadın ile erkek arasında herhangi bir fark yoktur. Bu konuda kadınların arasındaki en şiddetli muhalefet, rukûya tam eğilmemek ve secdede elleri yere yaymaktır. Bu ikisi mutlaka men edilmesi gereken münkerlerdir. Kadın rukûsunu tıpkı erkek gibi sırtı dümdüz olacak şekilde eğilerek ve dizlerini kavrayarak yapmalıdır. Secdede ise kollarını bedeninden uzaklaştırmalı, yerden kaldırmalı, ellerini de omuzları hizasında tutmalıdır. Bu iki husus kadınların muhalefetleri içinde en önemlileridir.
En doğrusunu Allah bilir.