İLİM
En Önemli Akîde Kitapları 25 Şubat 2014 tarihinde eklendi

Allâme Şeyh İmâm Abdulazîz b. Bâz rahimehullah'a soruldu:

Soru: Akîde kitaplarının en önemlileri hakkında bize irşâdda bulunmanızı ricâ ediyoruz

Cevap: Akîde kitaplarının en önemlisi, en büyüğü ve en faydalısı Kur'ân-ı Azîm'dir. O en önemli, en doğru, en büyük, en şerefli kitaptır. Sana düşen azı dişleriyle ısırırcasına sımsıkı ona sarılmak, başından sonuna kadar olmak üzere çok çok okumaktır. Kur'ân'ın tümü akîdedir, her türlü hayra yönlendirici, her türlü şerden sakındırıcıdır. Onu tedebbür/tefekkür ile, özenle, ilme rağbetle okumalısın. Onun delâlet ettiği sözlü, amelî ve i'tikâdî yolda dosdoğru yürümelisin. Böylece başından sonuna, Fatiha'dan, Kul euzu birabbinnas'a kadar her türlü hayrı bulursun. Bu Kitâb-ı Azîm'i tefekkür etmek, çokça okumak, ma'nâlarını düşünmek gerekir. Onda, Allah'ın senin hakkında ve diğer mü'minler hakkında râzı olduğu akîdenin beyânı vardır. Ondan sonra, Sahîhayn ve onlardan başka hadîs-i şerîf kitaplarına yönelmen gerekir. Sonra da ilim, fazîlet ve sahîh akîde ile bilinen ilim ehlinin kitapları gelir. Şeyhulislâm İbn Teymiyye'nin Akîdetu'l-Vâsitıyye, Tedmuriyye, Hameviyye, Minhâcu's-Sunne, Mecmû'u'l-Fetâvâ isimli kitapları, İbn Ebî Zeyd el-Kayrevânî'nin el-Akîde kitabı, İbn Ebî'l-İzz'in Tâhâviyye Şerhi –ki oldukça faydalıdır- , İbn Kayyım rahimehullah'ın kitapları… Bütün bu kitaplar güzel faydalı kitaplardır. Yine Şeyh Abdurrahmân b. Hasen'in Fethu'l-Mecîd'i, Şeyh İmâm Muhammed b. Abdilvehhâb'ın Kitâbu't-Tevhîd, Keşfu'ş-Şubuhât ve Selâsetu'l-Usûl kitapları, Necid ulemâsının fetvâlarını içeren Dureru's-Seniyye kitabı da böyledir. İlim taleb edenleri ilim taleblerinin başlangıcında Allah azze ve celle'nin Kitâbının tümünü veya güç yetirebildikleri kadarını; Kitâbu't-Tevhîd, Keşfu'ş-Şubuhât, Selâsetu'l-Usûl, Akîdetu'l-Vâsitıyye ezberlemelerini tavsiye ederim. Bu kitaplar üç çeşidiyle tevhîdin beyânını ve selefî akîdeyi özet olarak içeren kitaplardır. Şeyh İmâm Muhammed b. Abdilvahhâb'ın davet ettiği akîde de budur. Bu akîde Selef'in akîdesidir. Aynı zamanda bu, Suud Devletinin de akîdesidir. Bu akîdenin gerçeği, akîde ve ahkâm hususunda Kitâb'a, Sünnet'e ve ümmetin selefinin üzerinde olduğu yola sımsıkı sarılmaktır. Allah azze ve celle'nin kitabının ve elçisi Muhammed sallallahu aleyuhi ve sellem'in sünnetinin delâlet ettiği, sahâbe radıyallahu anhum ve onlara ihsân ile tâbi olanların üzerinde bulunduğu akîdedir. İnsanlardan bazısı onu, vahhâbî akîde olarak isimlendirmekte ve onu Kitâb ve Sünnet'e muhâlif yeni bir akîde zannetmektedirler. Halbuki durum böyle değildir. O ancak –daha önce geçtiği gibi- ümmetin selefinin üzerinde olduğu akîdedir. Ancak düşmanlar, ondan ve ehlinden uzaklaştırmak için ona bu lakabı yakıştırmışlardır. Bazı insanlar da bunu, cehâletle ve başkasını taklîd ederek yapmaktadır. İlim talebesinin aldanmaması ve hakîkati, onlara düşman olanlardan veya onların akîdesini bilmeyen câhillerden değil onların kitaplarından öğrenmeye çalışması gerekir. Allah'tan cümlemiz için hidâyet ve tevfîk isteriz.



Mecmu'û Fetâvâ ve Makâlât Mutenevvia (7/178)

PAYLAŞ
  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş