Soru: İnsanın başına bir felaket baş verirse ve o felaketten kurtulursa şükür maksadi ile Allâh'a kurban kesebilir mi? İslâm'da böyle bir şey var mı yoksa bu bid'ât midir? Varsa bu ibadetin adı nedir?
Cevap:
بسم الله الرحمن الرحيم، الحمد لله، والصلاة والسلام على رسول الله، وبعد:
İnsanın, yeni bir nimete kavuşunca veya başındaki sıkıntı ve felâketten kurtulunca yapması meşrû ve müstehab olan amel, Allah'a şükür için secdeye kapanmasıdır. [Bk. İbn Kudâme, Muğnî (2/371, 372); Nevevî, Mecmû" (3/388,390) İbn Hazm, Muhallâ (5/78,79)]
Zira, "Nebi sallallahu aleyhi ve sellem, kendisini sevindiren bir iş hâsıl olduğunda Allah'a şükür için secdeye kapanırdı." [Ebû Dâvûd (2774) Tirmizî (1578) İbn Mâce (1394)]
Râcih olana göre bu secde için tahâret ve kıbleye yönelme şartı yoktur.
Nimete şükretme; kalp ile nimeti itiraf etme, dil ile nimetten bahsetme ve azalar ile nimeti bahşedenin razı olacağı amellere yönelmesiyle olur.
'Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, gece teheccüde kalkar ve ayakları çatlayıncaya dek namaz kılardı. Kendisine geçmiş ve gelecek bütün günahların affedildiği halde neden böyle yapıyorsun' denildiğinde, «şükreden bir kul olmayayım mı?» diye cevab verirdi. (Buhârî (1130) Müslim (2819)]
Bedeni ibâdetlerin en büyüğü namaz olduğu gibi, mâli ibadetlerin en büyüklerinden biri de kurban kesmektir.
Yüce Allah, Kevser suresinde "Muhakkak biz sana kevseri verdik" [Kevser-1] buyurup bu büyük nimeti haber verdikten sonra, bu nimete şükretme yollarını da haber verircesine, "öyleyse Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" [Kevser-2] buyurmuştur.
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'de rabbinin emrine imtisâlen çok namaz kılar ve çokça kurban keserdi. Vedâ haccında kendi elleriyle 63 deve boğazlayıp kurban etmiştir. Bayramda ve başka zamanlarda da kurban keserdi. [İbn Teymiyye, Mecmuû' Fetâva (16/532)/Tasarruf ile]
Öyleyse, şükreden bir kul olmak, namazla olduğu gibi, kurban kesmeyle de olur.
Dolayısıyla büyük bir nimete kavuşan veya bir sıkıntı ve felâketten kurtulan kimsenin, Rabbine olan şükrünün bir göstergesi olarak kurban kesmesinde bir beis yoktur.
Bunu, her büyük nimetin ardından ve her sıkıntıdan kurtulduğunda yapılacak hususi müstakil bir ibâdete çevirmedikçe, inşâAllah bid'ât kapsamına girmez.
İmam Nevevî şöyle der: "Yeni bir nimete kavuşan veya bir felâketten kurtulan kimsenin Allah'a şükür için sadaka vermesi veya namaz kılması güzeldir." [Nevevî, Mecmû" (3/389)]
Bu niyetle kesilen kurbanda bir şart aranmaz.
Bu kurbandan, kesen kişinin kendisi de yiyebilir.
Allah en iyi bilendir.
Emrah Orhan Kurugöllü
10 Rebiülevvel 1434