Soru: Ben cilbab giymek istiyorum ama eşim bunu razı olmuyor. Ailemizdeki ve çevremdeki kişilerin düşüncesinden dolayı… Bunu ona anlatmak istiyorum ama cilbabın çok dikkat çektiğini, insanları fitneye düşüreceğini öne sürerek izin vermiyor? Bu konuda bana ne önerirsiniz?
Cevap :
بسم الله والحمد لله، والصلاة والسلام على رسول الله، وعلى آله وصحبه ومن والاه، أما بعد
Size Yüce Allah'a itaat etmenizi ve O'nun itaatini diğer bütün itaatlere öncelemenizi tavsiye ederiz. Şüphesiz ki kocaya itaat kadının üzerindeki vâcib yükümlülüklerin en önde gelenlerindendir. Ancak yaratıcıya isyanın söz konusu olacağı bir durumda yaratılmışa itaat yoktur. Nitekim Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurur: "Allah'a isyan durumunda itaat yoktur, itaat ancak ma'rûftadır." [Buhârî ve Müslim, Alî'den rivâyet etmişlerdir.]
Müslüman kadının ancak zorunlu ihtiyacı için evinin dışına çıkması ve bu durumda da yüzü ve elleri de dâhil olmak üzere bütün bedenini örten bir cilbab giymesi Allah'ın itaat edilmesi farz olan bir hükmüdür. Bu konuda ne sizin ne de kocanızın seçme özgürlüğü yoktur. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Ne mü'min bir erkek ne de mü'min bir kadın için Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdikten sonra işlerinde seçim özgürlükleri olamaz. Her kim Allah'a ve Rasûlü'ne asi olursa apaçık bir sapıklıkla sapmış olur." [33/Ahzâb, 36] Bir kadının bedeninin herhangi bir kısmını açması veya bir kocanın hanımını buna yönlendirmesi yahut zorlaması Allah'a ve Rasûlü'ne isyan etmektir.
Cilbabın fitneye sebep olduğu şüphesi cevap vermeye bile değmeyecek basit ve değersiz bir sözdür. Asıl fitne, kadının açılıp saçılması, yüzünü, ellerini veya başka herhangi bir yerini erkeklerin nazarına sunmasıdır. Evet bu; ferdi ve toplumu ifsâd eden, dînî ve dünyevî hayatı felçe uğratan, kalplere nifak tohumları eken, Allah'ın gazabına ve azâbına sebep olan gerçek fitnedir. Yüce Allah annelerimiz hükmünde olan Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in hanımlarının seslerinin bile, saadet asrında yaşayan, ancak "kalplerinde hastalık bulunan" kimseler için fitne olabileceğini beyân etmişken, kalbinde hastalık bulunmayan tek bir kişiyi dahi bulmanın neredeyse imkânsız olduğu bu asırda bırakın sesi, güzelliğin merkezi olan yüzleri açmak fitne değil de nedir? Allahu'l-Müsteân.
Hanımını örtünmekten alıkoyan bir erkeğe, sözü geçen kimseler tarafından öğüt verilmeli, dîni ve namusu hakkında gayrete getirilmeli, Allah'tan korkması ve kınayanın kınamasına aldırış etmemesi hususunda teşvik edilmelidir. Umulur ki Yüce Allah kalbine hidâyet verir ve hakka muvaffak kılar.
Kocası tarafından yüzü, elleri veya herhangi bir yeri açılmaya zorlanan kadın ise, bu hususta kocasına itaat etmemeli, ona dili döndüğünce nasihat etmeli, örtülü kadınların kocalarıyla arkadaşlık kurdurmaya çalışmalıdır. Bu konuda kocası nasihat dinlemez ve onu açılmaya zorlarsa kadın boşanma talep etmelidir.
En doğrusunu Allah bilir.