SİYER
Medîne Yahûdîleri ve Rasûlullah'ın Onların Hainliklerine Muâmelesi 18 Eylül 2022 tarihinde eklendi

بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم

 

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Medîne'ye geldiğinde üç yahûdî yerleşim yeri/mahallesi vardı.


1- Kaynukaoğulları (بني قينقاع)


2- Nadîroğulları (بني النضير)


3- Kurayzaoğulları (بني قريظة)


Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Medîne'ye gelişinden bir müddet sonra bu yahûdîlerle antlaşma yapmıştı. Daha sonra birer birer bu yahûdî cemâatleri hainlik yaparak antlaşmayı bozup hainlik ettiler. Yüce Allah yahûdîlerin bir araya gelip Rasûlullah ile hep birlikte savaşmalarını ve birbirlerine arka çıkmalarını engelleyecek şekilde kalplerini birbirinden ayırdı.


Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ile antlaşmayı ilk olarak bozanlar Kaynukaoğulları oldu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onların üzerine yürüdü ve bir çok ganimet alarak sadece deve yükleri ile gitmelerine izin vererek onları Medîne'den sürdü.


İkinci olarak Nadîroğulları antlaşmaya hainlik edip bozdular. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onların da üzerlerine yürüdü ve pek çok ganimet alarak onları da Medîne'den sürdü.


Üçüncü olarak Kurayzaoğulları antlaşmayı bozup hainlik ettiler. Bunların hıyânetleri savaş esnâsında (Ahzâb/Hendek savaşı) vukû bulmuş büyük bir hainlikti. Rasûl sallallahu aleyhi ve sellem onlarında üzerine yürüyüp kalelerinde onları kuşattı. Daha sonra yahûdîlerin eski dostlarından biri olan Sa'd b. Muâz isimli sahâbînin kendileri hakkında hüküm vermesi şartıyla boyun eğip teslim oldular. Eski dostları olan bu sahâbî onların akil baliğ olmuş bütün erkeklerinin öldürülmesine ve kadın, çocuk ve mallarının ganimet olmasına hükmetti. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu hükmün Allah'ın sevip râzı olduğu kendi katındaki hükmüne muvâfık düştüğünü haber verdi. Onlara da bu hüküm tatbîk olundu ve Medîne'de yahûdîlerin kökü kazınmış oldu.


Allah onları; çok yüce ve mubârek kitabı Tevrât'ın ehli kıldığı, ilim ile onları Araplardan üstün yaptığı, pekçok dünyevî ni'met ve hayırlar ihsân ettiği hâlde yahûdîlerden çok azı müslüman olup azîz olma yolunu tutmuşlardı. Çoğunluğu kâfirlik edip cehennem yolunu seçtiler. İlimleri ve sahip oldukları ni'metler onlara bir fayda sağlamadı.

 

Tenbîh:
Kaynukaoğullarının üzerine yürünüp cezâlandırılmalarının sebebi olarak siyer kitaplarında nakledilen bir müslüman kadının örtüsünü kaldırıp alay ettikleri, bunun üzerine bir müslümanın müdâhale edip yahûdîlerden bir kişiyi öldürdüğü ve yahûdîlerin de o müslümanı öldürdüğü şeklindeki kıssa sahîh bir rivâyet değildir, zayıftır.


Tarih ve siyer kitaplarında bu türde zayıf rivâyetler çokça bulunur. Bu konuda siyer ve tarih yazarları işi çok gevşek tutmuşlardır.


Okunur, ibret alınır ama siyer ve tarih kitabına küllî bir i'timâd ile i'timâd etmek orada geçenlerin tamamen sahîh olduğunu sanmak yanlıştır.


Yahûdîlerin müslüman kadının örtüsünü sırtına iliştirerek üzerinin açılmasına sebep olduklarına dâir isnâdı sahîh olmayan bu rivâyet heyecanlı ve ateşli kimseler tarafından çokça kullanılır, bunun üzerine birçok hükümler, yargılar binâ edilmektedir.


Bunu (hüküm, ders, fâide çıkarma işini) bir âlim yaparsa hadîsin isnâdı zayıf bile olsa i'tibâra alınabilir ama âlimler dışında bir kimsenin ne sahîh delîlleri değerlendirme/üzerine konuşma gibi bir yetkileri vardır ne de bunun gibi zayıf rivâyetleri değerlendirip konuşabilirler.

 

Hüseyin Cinisli

PAYLAŞ
  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş