Allâme İmâm Abdulazîz b. Bâz rahimehullah'a soruldu:

Soru: Namazı mescidde cemaatle kılmak sünnettir, cemaati terk etmekten dolayı ceza gerekmez diyenin hükmü nedir?

Cevap: Bunun hükmü; onun hatalı, zayıf ve bâtıl bir söz olduğudur. Doğru olan namazın mescide cemaatle kılınmasının zorunlu ve mecburi bir iş olduğudur. Çünkü bu konuda, şerî deliller gelmiştir. Kim namazı cemaatle kılmak nafiledir, farz değildir anlamında sünnettir derse, şüphesiz ki hata etmiştir. Nebî aleyhissalâtu ve's-selam'ın şu sözü onun hata ettiğinin delilidir: 'Kim ezanı işitir de cemaate gelmezse bir özrü olması müstesna onun namazı yoktur.' [Tirmizî (217); İbn Mâce (793)]

Yine aleyhissalâtu ve's-selam kendisine gelip, mescide gelmesine yardım edecek birinin olmadığını söyleyerek namazlarını evde kılmak için ruhsat isteyen kör adama önce ruhsat verdi sonra adam gitmek için arkasını döndüğünde onu geri çağırıp "Ezanı işitiyor musun?" diye sordu. Adam evet, dedi. Bunun üzerine Nebi aleyhissalâtu ve's-selam adama: "O hâlde icabet et!" buyurdu. Hadîsi Müslim Ebu Hurayra'dan rivâyet etmiştir.

Nebî sallallahu aleyhi ve sellem: "Senin için bir ruhsat görmüyorum!" derken ve ona: "İcâbet et!" denilmişken namazı cemaatle kılmak nasıl müstehab olabilir? Hâlbuki onun elinden tutup getirecek kimsesi yoktu. Kör için müstehab olamayınca sapasağlam olanın hükmü ne olur? La havle vela kuvvete illa billah.

[Hadîsu'l-Mesâi mine'd-Durûs, (s: 437)]