AKÎDE
Kader İnkârcılarına Kısa Cevap 27 April 2015 tarihinde eklendi

İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Komisyonuna Soruldu:

Soru: Birisi diyor ki: Kur'ân'ı Kerim'de kaza ve kader ile ilgili delîl yoktur. Buna nasıl cevap verilir?

Cevap: Ehl-i Sünnet ve-l Cemâat'in akîdesi odur ki: Allah-u Teâla herşeyi ilmiyle çepeçevre kuşatmış ve olacak olan herşeyi de Levh-i Mahfûz'da yazmıştır. Öyle ki, bilip yazdığı herşey kaçınılmaz olarak gerçekleşir. Yüce Allah şöyle buyurmuştur: ''Muhakkak ki Allah herşeyi bilir.'' (Enfal, 75) Yine şöyle buyurmuştur: ''İyi bilin ki, O herşeyi kuşatandır.'' (Fussilet, 54) Yine şöyle buyurmuştur: ''Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (Levh-i Mahfûz'da yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır. Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size  (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinip şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürlenenleri sevmez.'' (Hadîd, 22-23)

Aynı şekilde şunlar da Ehl-i Sünnet'in âkidesindendir: Allah'ın dilemesi her şey hakkında umûmidir. Ve herşey hakkında gerçekleşir. O herşeye kadîrdir ve herşeyi kapsayan ve hiçbir noksanı olmayan kudret sahibidir. Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur: ''Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Muhakkak ki Allah, (her şeyi) bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.'' (İnsan, 30) Yine şöyle buyurmuştur: ''Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.'' (Tekvir, 29) Yine şöyle buyurmuştur: ''Allah, kimi hidâyete erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm'a açar; kimi saptırmak isterse, onun göğsünü, sanki göğe yükseliyormuş gibi sıkıntılı kılar. Allah, îmân etmeyenlerin üstüne işte böyle pislik çökertir.'' (En'âm, 125) Yine şöyle buyurmuştur: ''Allah herşeyin yaratıcısıdır. O, her şey üzerinde vekîldir. Göklerin ve yerin anahtarı O'na âittir.'' (Zümer, 62-63)

Yine şöyle buyuruyor: ''Şüphesiz ki; biz her şeyi kader ile yarattık.'' (Kamer, 49)

''Sizi de, yapmakta olduklarınızı da Allah yaratmıştır.'' (Saffât, 96)

''Muhakkak ki Allah herşeye kâdirdir.'' (Âl-i İmrân, 7)

Bu âyetlerin yanı sıra Allah'ın ilminin kâmil olduğu ve herşeyi çepeçevre kuşattığına, olacak olan herşeyin arşının üzerindeki, Levh-i Mahfûz'da yazılı olduğuna, irâdesinin geçerli ve kudretinin kapsayıcı olduğuna delâlet eden daha birçok âyet bulunmaktadır. Ayrıca sahîh hadîsler de bunları gâyet sarîh bir şekilde açıklamıştır. Bunda hiçbir şek ve şüphe yoktur.

Nitekim Sahîh'te, Cibrîl aleyhisselam; Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'e îmân hakkında sorduğunda onun şöyle dediği sâbit olmuştur: ''Îmân; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, rasûllerine, âhiret gününe, îmân etmen ve hayrıyla şerriyle kadere îmân etmendir.'' Hadîsin sonunda şöyle buyurmuştur: ''O Cebrâil idi. Size dîninizi öğretmek için geldi.'' Kim kadere îmân hususunda şek eder yahut onu inkâr ederse o, İslâm şeriâtının naslarının delâlet ettiği şeylere muhâlefet etmiş ve Ehl-i Sünnet ve-l Cemâat'ın yolundan çıkmıştır. Artık o, Allah'ın kelimelerini yerlerinden oynatan, Allah'ın sözlerini, muhkem âyet ve hadîslere götürmeyip müteşâbih naslara tabî olarak hevâlarına göre te'vil eden, saptırıcı bid'atçı fâcirlerin yoluna girmiştir. Yüce Allah onlar hakkında ne kadar da doğru söylemiştir. ''Sana kitabı indiren O'dur. Ondan, kitabın anası (temeli) olan bir kısım âyetler muhkem'dir; diğerleri ise müteşâbihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşâbih olanına uyarlar. Oysa onun te'vilini Allah'tan başkası bilmez.'' (Âl-i İmrân, 7)

Tevfîk Allah'tandır. Peygamberimiz Muhammed'e, âilesine ve ashâbına salât ve selâm olsun.



[Fetâvâ el-Lecnetu'd-Dâime 1/3/352]

PAYLAŞ
  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş