Allâme Şeyh Abdulazîz b. Abdillah b. Bâz rahimehullah'a soruldu:

Soru: Ben yirmi yaşında bir gencim, dinimin yarısını tamamlamak istiyorum, lâkin evlenmeye güç yetiremiyorum. Hâl böyleyken bana nasîhatiniz nedir?

Cevap: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem'den şöyle buyurduğu sâbit olmuştur. "Ey gençler topluluğu, sizden her kim evlenmeye güç yetirebiliyorsa evlensin. Muhakkak ki o, bakışları (haramlardan) alıkoyar ve ferci muhafaza eder. Buna güç yetiremeyene, oruç tutmak düşer. Çünkü oruç, onun için şehvet kırıcıdır."[1] Böylece Rasûl sallallâhu aleyhi ve sellem oruca irşâd etti. Her kim evlenmekten âciz kalırsa -yani nikâh için gerekli maddiyatı tedârik edemezse- oruç tutması gerekir. Kişi, şehvetini tutmak, azaltmak ve onun şerrinden mümkün olduğunca selâmette kalmak için oruçtan yardım alır.

Oruç ile -biiznillah- şehvetin defedilmesi yani düğümlenmesi hâsıl olur. Yani onunla şehvetin zayıflatılması ve taşkınlıktan alıkonması sağlanır. Kısacası oruçta, şehvete ve insandaki cinsî münâsebet arzusuna karşı bir ilaç vardır. O, bakışları haramlardan alıkoyan ve şeytanın sultasını zayıflatan sebeplerdendir. Muhakkak ki şeytan, âdemoğlunun damarlarında dolaşır ve oruç da bunu daraltıp zayıflatır.

Sözün özü, oruç tüm bu eğilimleri zayıflatır.  Karşı cinse olan yönelimlerden uzaklaştırır. Böylece, oruç ile maksadların en büyüklerinden biri hâsıl olur. Eğer şehveti tümüyle yok etmeden zayıflatan –yani şehveti hafifleten, ancak ihtiyaç halinde gerekli olan şehveti yok etmeyen- ilaçlardan kullanırsan, bunda da bir mahzûr yoktur. Aynı şekilde bu da bir çaredir.

[1] Buhârî (1905); Müslim (1400).