AKÎDE
İslâm Davetinin Ulaşmadığı Kimseler 25 February 2014 tarihinde eklendi

İlmi Araştırmalar ve Fetva Komisyonuna soruldu:

Soru: İslâm davetinin kendisine ulaşmadığı veya İslâm davetini duyan ama Müslüman olabilmek için kendisine İslâm'ı açıklayabilecek birini bulamayan bir insanın hükmü nedir? Bu onun için özür müdür değil midir? Yine, kendisine hiç kimsenin İslâm'ı ulaştırmadığı bir Hıristiyan bu hâl üzere öldüğünde hükmü nedir?

Cevap: Bütün çeşitleriyle kâfirlerden her kime anlamayı istediği takdîrde anlayabileceği şekilde davet ulaşırsa onun üzerine hüccet ikâme edilmiş olur. Böylesi cehâletinden dolayı mazur olmaz. Yüce Allah peygamberi sallallahu aleyhi ve sellem'in lisânıyla şöyle buyurmaktadır: «Bana da bu Kur'ân, kendisiyle sizi ve onun ulaştığı herkesi uyarayım diye vahyedildi.» [En'âm, 19] Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurmuştur: «Nefsim elinde olan Zât'a yemîn olsun ki! İster Yahûdî olsun, ister Hıristiyan olsun, şu insanlıktan biri beni işitir de, benim kendisiyle gönderildiğim şeye îmân etmeden ölürse, ancak cehennem ehlindendir.» Bu hadîsi Müslim Sahîh'inde rivâyet etmiştir. [Sahîh-i Müslim, Îmân (153); Ahmed (2/317)]

Tevfik Allah'tandır. Peygamberimiz Muhammed'e, ailesine ve ashabına salât ve selam olsun.

Üye: Bekr Ebû Zeyd
Üye: Sâlih el-Fevzân
Üye: Abdullah b. Ğudeyyân
Nâib: Abdulazîz Âlu'ş-Şeyh
Başkan: Abdulaziz b. Abdillah b. Baz
[Fetâvâ el-Lecnetu'd-Dâime 2/1/427-428]

PAYLAŞ
  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş