İmam Abdulaziz b. Bâz rahimehullah'a soruldu:
Soru: Riyad şehrinden kardeşimiz H. N. N, beraberine, insanlar arasında dağıtılan bir broşürü iliştirdiği bir mektup göndermiştir. Bu broşürde Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'e nisbet edilerek aktarılan: 'Herkim namaz hususunda tembellik gösterirse, Allah onu on beş ceza ile cezalandırır…..' hadisinin sıhhati hakkında sormaktadır?
Cevap: Bu hadis Nebi sallallahu aleyhi ve sellem adına uydurulmuş bir yalandır. Herhangi bir sahih aslı yoktur. Nitekim Hâfız ez-Zehebî el-Mîzân'da ve Hâfız İbn Hacer Lisânu'l-Mîzân'da bu hususu beyân etmişlerdir. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'i, yalancıların yalanına karşı savunmak için bu broşürü bulanın yakması ve dağıtan kişiyi uyarması gerekir. Gerek Kur'an-ı Azıym'de gerek sahih sünnette Nebi sallallahu aleyhi ve sellem'den, namazın değeri ve büyüklüğü, namaz hakkında tembellikten sakındırma ve böyle yapanın tehdit edilmesi hakkında yeterli, doyurucu ve yalancıların yalanına ihtiyaç bırakmayacak pek çok şey varid olmuştur. Örnek olarak Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: 'Namazları ve özellikle orta namazı muhafaza edin. Allah'a için boyun eğiciler olarak kıyam durun.' [Bakara sûresi, 238] Yine şöyle buyurmaktadır: 'Onlardan sonra öyle bir nesil geldi ki, namazı zayi ettiler ve şehvetlerine uydular. Yakında (cehennemdeki) gayyayı boylayacaklar.' [Meryem sûresi, 59] Yine şöyle buyurmaktadır: 'Vay o namaz kılanların haline ki namazlarından gaflet etmektedirler.' [Maun sûresi, 4 ve 5] Nebi sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle buyurmaktadır: 'Bizimle onların arasındaki ahit namazdır. Herkim onu terk ederse kafir olur.' Bu hadisi İmam Ahmed ve Sünen sahipleri sahih bir isnad ile tahric etmişlerdir. Yine Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmaktadır: 'Kişi ile şirk ve küfür arasındaki şey namazı terk etmektir.' Bu hadisi Muslim Sahîh'inde tahric etmiştir. Yine Bir gün Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ashabı arasında namazdan söz ederken şöyle buyurdu: 'Herkim onu muhafaza ederse kıyamet günü onun için bir nur, bir delil ve kurtuluş sebebi vardır. Herkim de onu muhafaza etmezse onun için ne bir nur, ne delil ne de kurtuluş sebebi vardır. Kıyamet günü o, Firavun, Hâman, Kârûn ve Ubey ibni Halef ile birlikte haşrolur.' Bu hadisi imam Ahmed hasen bir isnad ile rivâyet etmiştir. Ulemadan bazıları bu hadisin şerhinde şöyle demişlerdir: Namazı zayi eden bu kafirler ile birlikte haşrolur. Çünkü namazı başkanlık sebebiyle zayi eden Firavun'a benzemiş olur. Namazı memurluk gibi görevler yüzünden zayi eden Firavun'un veziri olan Hâman'a benzemiş olur ve onunla birlikte cehenneme atılır. Namazı mal ve arzuları sebebiyle zayi eden Allah'ın kendisini ve evini-barkını, malının çokluğundan ve arzularının peşine takıldığından dolayı hakka uymaya karşı kibirlenmesi sebebiyle yere geçirdiği Kârûn'a benzemiş olur. Böylece kıyamet günü onunla birlikte cehenneme konulur. Ticareti ve diğer işleri dolayısıyla namazı zayi eden Mekke'nin kafir olan tacirlerinden Ubey ibni Halef'e benzemiş olur. Böylece kıyamet günü onunla birlikte cehenneme atılır. Allah'tan onların ve benzerlerinin durumundan afiyette olmayı dileriz.
[Mecmûu' Fetâvâ ve Makâlât Mutenevvia 10. cilt/277. sayfa ve devamı]