ORUÇ
Sabah Ezânını İşittiği Hâlde Yemeye İçmeye Devam Eden Kişinin Orucunun Hükmü 25 February 2014 tarihinde eklendi

İmâm Abdulazîz b. Abdillah b. Bâz rahimehullah'a soruldu:

Soru: Sabah ezanını işiten ve yemeye içmeye devam eden kimsenin orucunun şer'î hükmü nedir?

Cevap: Yüce Allah'ın: 'Sabahın beyaz ipliği (aydınlığı), siyah ipliğinden (karanlığından) ayırdedilinceye kadar yiyin, için sonra akşama kadar orucunuzu tamamlayın." [2/Bakara, 187]  buyruğu sebebiyle bir müminin, fecrin doğduğunu (tanyerinin ağarmaya başladığını) kesin olarak anladığında ve tuttuğu oruç da Ramazan, adak ve keffâret gibi farz bir oruç olduğunda, kendisini yemekten, içmekten ve orucu bozan diğer şeylerden uzak tutması vâcibtir.

Ezanı işittiği ve müezzinin de sabah olduğu için ezan okuduğunu bildiği zaman kendisini yemekten içmekten uzak tutması vâcib olur. Eğer müezzin fecrin doğuşundan önce ezanı okursa, tan yerinin ağarmaya başladığını kesin olarak anlayıncaya kadar yemesi ve içmesi câizdir ve yemekten kendini alıkoyması vâcib de­ğildir.

Müezzinin durumunu, ezanı fecrin doğuşundan önce mi, sonra mı okudu­ğunu bilmezse, kendisi için evla ve ihtiyata uygun olan, ezanı duyduğu zaman yemekten ve içmekten kendisini uzak tutmasıdır. Fecrin doğduğunu bilmediği için ezan esnasında bir şey yerse veya içerse ona zarar vermez.

Malumdur ki elektrik ve ışıkların aydınlattığı şehirlerin içinde oturan bir kimse, tanyerinin ağarmaya başladığı anı gözüyle tesbit edemez. Fakat onun, fecrin doğuşunu saat ve dakika olarak belirleyen takvimlere ve ezana göre hareket ederek ihtiyatlı olması gerekir. Böyle davranmakla o, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem'in: 'Sana şüpheli geleni bırak, ancak şüpheli olmayanı al' ve 'Kim şüpheli şeylerden sa­kınırsa dinini ve ırzını korumuş olur.' sözleriyle amel etmiş olur.

Başarılı kılan Allah'tır.


[Kitâbu'd-Da'va, 2/165-166]

PAYLAŞ
  • Facebook'ta Paylaş
  • Twitter'da Paylaş